•  Ramazan Ayi Ve Oruç - I
Çorlu Güncel

Ramazan Ayi Ve Oruç - I

  • 08 Nisan 2021
  • 1436 Kez Okundu

Rahmet, bereket, mağfiret ve duygu yüklü mübarek Ramazan ayına girmek üzereyiz. İnşallah 12 Nisan 2021 Pazartesi günü akşamı ilk teravih namazını kılacağız ve 13 Nisan Salı günü de ilk orucumuzu tutacağız.

Sahurları, iftar sofraları, teravihleri, sohbetleri, okunan mukabeleleri yanında- bu sene salgın hastalık sebebiyle kısıtlı olsa da- diğer sosyal ve kültürel etkinlikleriyle Ramazan ayının İslâm âleminde ayrı bir yeri vardır. Tâbi bu etkinliklere ilaveten tutulan orucun bireysel ve toplumsal hayatımızda pek çok faydaları olduğu bir gerçektir. 

Kur’an-ı Kerim’de, “Ey iman edenler! Kötülüklerden sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı”  âyeti, bir taraftan orucun farz oluşunu vurgularken diğer taraftan orucun geçmiş milletlere de farz kılındığını dile getirmektedir. İlahi dinlerde Allah’ın birliği (tevhit) ilkesi ile şekil ve mahiyeti değişse de namaz, oruç, zekât ve hac gibi ibadetlerin yapılması insanlara daima emredilmiştir. Söz konusu ibadetlerdeki tarihsel süreklilik, bize bu ibadetlerin önemini vurgulamaktadır. Allah’ın emir ve yasakları elbette ki kulların iyiliği içindir. İslâm âlimleri, bütün hükümlerin insanların faydasına olanı gerçekleştirme amacına yönelik olduğu kanaatindedirler. Allah’ın yapılmasını istediği şeylerde kullar için çok büyük faydalar, yasakladığı şeylerde ise büyük zararlar bulunduğu kaçınılmaz bir gerçektir.

Oruç ibadeti tamamen duygu yüklü, kul-Yaratıcı arasındaki sevgi ve saygının doruğa ulaştığı bir ibadettir. Kul, oruçta Rabbi ile adeta baş başadır. Nitekim oruç ibadetinin en büyük özelliği, namaz ve hac ibadetlerinde olduğu gibi ne dille ne de herhangi bir hareketle dışa yansıyan şekli bir yapısının olmamasıdır. Bu yönüyle oruç kalbi bir ibadettir. Bir kutsi hadiste “İnsanoğlunun yaptığı her şey kendisi içindir. Oruç müstesna. O benim içindir ve onun mükâfatını ben vereceğim”  buyrularak orucun bu özelliğine işaret edilmiştir. Bu yönüyle oruç, riyanın (gösteriş) karışmadığı bir ibadettir. Bilindiği gibi riya, İslâm’ın hiç de tasvip etmediği bir hastalıktır.
Oruç, nefsin isteklerinden iradî olarak uzak durulması bakımından bir irade eğitimine, açlık ve susuzluğun verdiği sıkıntıya dayanma yönüyle de sabır eğitimine dönüşmektedir. Kişinin hayat sürecinde başarılı bir periyoda sahip olabilmesi için şüphesiz irade eğitimi önemlidir. İradesi zayıf insanlar hayatta başarılı olamadığı gibi, uhrevî açıdan da sonları iyi değildir. Çünkü ibadetler hemen hemen bütünüyle iradesi güçlü insanların îfâ edebileceği bir konum ve nitelik arz etmektedir. Bu noktada oruç, nefsin isteklerinin kontrol altına alınmasında, ruhun arındırılıp yüceltilmesinde etkili olmaktadır. Nitekim orucun değişik biçimlerde de olsa hemen bütün din ve kültürlerde riyazet ve mücahede yolu olarak benimsenmiş olması bu gerçeği desteklemektedir.
Ramazan ayı ve orucuyla ilgili Resulullah (sav)’den nakledilen daha birçok hadis vardır. Onlardan bazılarını burada dikkatlerinize sunmak istiyorum:
“Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: ‘Ben oruçluyum’ desin. Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır”  
“Ramazan ayı girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır.”  
“Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.”  
 “Kim (oruçlu olduğu halde) yalanı ve yalanla ameli terk etmezse, onun aç ve susuz durmasına Allah’ın ihtiyacı yoktur.”  
Rahmet iklimine hazırlandığımız bu günlerde, mubarek Ramazan ayının feyiz ve bereketinden doyasıya faydalanıp manen şifa bulabilmemiz dileğiyle Allah’a emanet olun.
(HAFTAYA DEVAM EDECEK)
Mevlüt HALİLOĞLU
Çorlu Müftüsü
Nisan 2021