Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Çorlu’ya yaptığı ziyarette ilk önce basın mensuplarıyla kahvaltı programında bir araya geldi. Kahvaltının ardından Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İzzet Volkan ile görüşen Destici daha sonra esnaf ziyaretinde bulundu. BBP Lideri Destici yaptığı açıklamada: “Tekirdağ'da yapılan çalışmalarla, üye sayılarını son 6 ayda dörde katladıklarını belirterek, “Bu sayıları ülke genelinde de ikiye katladık” dedi. 

BATI TRAKYA TÜRKLERİ İÇİN KONUŞTU 

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici Batı Trakya Türkleri ve yurt dışında yaşayan Türklerin yaşadıkları sorunlara değindi.  Destici, “Yanı başımızda Batı Trakya'da ve Balkanlarda, Balkan Savaşları öncesi ve sonrası Osmanlı geri çekilirken milyonlarca Müslüman Türk katledildi. Az sayıda Türk Müslüman o bölgelerde kaldı. Bugün Makedonya'da, Yunanistan'da, Arnavutluk'ta, Bosna'da ve Kosova'da bunlar yaşam mücadelesi veriyor. Batı Trakya'nın dışındakilerin kimliği tanınmış vaziyette.  Türk kimliğiyle hem okullarda hem de normal hayatlarını devam ettiriyorlar. Ama iş Batı Trakya'ya geldiğinde, Yunanistan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Konseyi kararlarına rağmen Batı Trakya'da Türk isminin kullanılmasına müsaade etmiyor. Siz Türk değilsiniz Müslümansınız diyor ve Müslüman azınlık olarak görüyor. Ben de Batı Trakya'ya her yıl gidiyor ve birçok yerini geziyorum. İskeçe de bunlardan birisi. Orada, Avrupa İskeçe Türk Birliği var. İlk gittiğimde kapısında tabela yok, tabelanın olduğu yer boş olarak duruyor. Sordum neden burada tabela olmadığını, Yunan hükümeti İskeçe Türk Birliği yazdığı için Türk ibaresinin bulunduğu için asamazsınız, ama Türk kelimesini çıkartırsanız asabilirsiniz demiş. Bizimkiler de eğer Türk ismini yazmıyorsak tabela da asmıyoruz demişler ve kaldırmışlar. O tabelanın yeri şuan yine boş, 38 yıldır bunun mücadelesini veriyorlar.” diye konuştu. 

 “ANLADIKLARI DİLDEN KONUŞACAĞIZ”

Konuşmasını sürdüren Destici, “O zaman bizim burada yapmamız gereken nedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, devletimize, hükümetimize çok açık ve net teklif ediyorum, madem Yunan hükümeti bunu yapıyor o zaman biz de Türkiye'de başta İstanbul olmak üzere Rum kelimesi geçen tüm tabelaları kaldıralım. Rum azınlık yoktur diyelim burada Ortodoks Hıristiyan azınlık vardır diyelim. Bunu yapacağız, anladıkları dilden konuşacağız. Bunu hükümete teklif ve tavsiye ediyorum, İstanbul başta olmak üzere bu Rum azınlık olarak bilinen okulumu var, kilisesi mi var buradan bütün Rum isimleri çıksın. Ortodoks Hıristiyan azınlık densin” İfadelerini kullandı.

PANDEMİDE ESNAFIMIZ ZARAR GÖRDÜ

Konuşmalarında pandemi konusuna da değinen BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “Pandemi sürecinden olumsuz etkilendik. İş yerleri kapalı kaldı. Bazı işletmeler çarklarını hiç çeviremedi. Hükümet bunlara destek paketleri açıkladı. Bir takım kredi imkanları sağlandı. Bunlar yeterli mi, tabi yeterli değil. Peki, 1 Temmuz'da açılınca bir anda her şey bitti mi. 1 yıllık 1 buçuk yıllık birikmiş kredi ve kira borçları, SGK ve vergi borçları var. Bunları esnafımız ödeme yükümlülüğü altında. Biz onun için Büyük Birlik Partisi olarak dedik ki, bu kısa çalışma ödeneği yılsonuna kadar devam etisin. Esnafımıza verilen krediler yılsonuna kadar faizsiz ötelensin. Esnafımızdan çalışmadığı ve dükkanını açmadığı dönemlerin SGK primleri alınmasın. Vergi ödemeleri alınmasın. Özellikle vakıflar ya da devlet kurumlarına ait iş yerlerindeyse bunlar, buralardan hiç kira alınmasın, özel mülkiyetteyse de bir uzlaşma sağlansın ve bu kiralarla ilgili de devlet yine destek versin. Bütün bunları ifade ettik. Esnafımızı geziyoruz, halkın içindeyiz. Hatay, Gazi Antep, Sinop gibi birçok yere gittik. Buradan sonra Kırklareli ve Edirne'ye gideceğiz. Vatandaşımızın, esnafımızın büyük bir kısmı, kanaat ve şükür sahibi olarak bunları ifade etse de biz onların hangi zorlukta olduğunu görüyoruz” dedi.

 15 TEMMUZ KALKIŞMASINI LANETLİYORUZ

 “15 Temmuz kalkışmasını lanetliyoruz”  diyen Mustafa Destici, “Kim bunun arkasında olmuşsa, dış güçler de dahil lanetliyoruz. Şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum, yaralı gazilerimizi de saygıyla anıyorum. Ama bu Türkiye'de bir milat oldu. Türkiye sistem değişikliğine gitti ve bu sistem değişikliğinden sonra da istikrarlı bir yönetime kavuştu. Meclis, 1980 darbesinden sonra en çok temsil edilen imkanı buldu. Yani temsilde adalet en yüksek derecede sağlandı. Tabi sistemin bazı eksik ve noksanlıkları var. Bunlar uyum yasalarıyla tamamlanmalı. Seçim Kanunu ve siyasi parti yasası bir an önce demokratikleştirilmeli. Bir başka husus, yeni anayasayı bizim mutlaka siyasi partiler bir araya gelmeli toplumun diğer kesimleriyle yapabilmeli ve Türkiye bu 1982 darbe Anayasasından kurtulmalı” dedi.

İMDAT ŞAHİN