Edirne İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu da uğruna casusluk faaliyetlerinin yapıldığı 'Edirne Kırmızısı' için UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'ne başvuracaklarını söyledi.
Edirne’de gazeteci Orkun
Akman'ın araştırmaları sonucu gün yüzüne çıkardığı 'Edirne Kırmızısı'nı
ayrıntılarıyla anlatan 'Mükemmel Edirne Kırmızısı' isimli kitap Amerika'dan
çıktığı yolculuğunun ardından 1 ay sonra Trakya Üniversitesi Kütüphanesi'ne
kazandırıldı.
Edirne'nin dünya literatürüne kabul ettirdiği
rengi 'Edirne Kırmızısı'nın konu alındığı Fransızca ismiyle 'Adrinople - Le
Rouge Magnifique' yani 'Edirne - Mükemmel Renk' kitabı T.Ü. Kütüphanesi'ne
kazandırıldı.
Trakya Üniversitesi Merkez Kütüphane'de özel
bölmedeki yerini alan kitap için gerçekleştirilen törene Rektör Prof.Dr. Erhan
Tabakoğlu, Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Cem Uzun, Kütüphane Dökümantasyon Daire
Başkanı Recep Zogo ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu'nun yanısıra
çok sayıda akademisyen ve tarihçi katıldı.
Toplantıda konuşan Kütüphane Dökümantasyon Daire
Başkanı Recep Zogo, Edirne Kırmızısı'nın bilinen tarihinin 17'inci yüzyıla
dayandığını belirterek, “Bu renk Edirne'ye özel bir renk ve o dönemde
Avrupalılar bu rengi elde etmek için Edirne'ye ajanlarını yolluyorlar.
Sonrasında bu rengi alıp Avrupa'ya götürüyorlar. Biz bu rengin anlatıldığı
kitabı almak için çok uğraştık. Özellikle bir kitap olmadan çalışma yapmak çok
zor. Kulaktan duyma bilgilerle bu iş olmuyor. Fransa ve İngiltere'de bu kitaba
ulaşmaya çalıştık fakat olmadı. En son Amerika'dan kitabımızı getirdik.
Yaklaşık 1 ay sürdü bu yolculuk” dedi.
“Edirne Kırmızısı'na üniversite'nin sahip
çıkması çok sevindirici”
Konuyu Edirne gündemine taşıyan gazeteci Orkun
Akman da konuyu Edirne gündemine taşımanın kendisi için hem zor hem de keyifli
olduğunu dile getirerek, “Bu keyfi de bu yılın Mart ayında önce Hudut
Gazetesi'nde sonra da kişisel bloğumda 'Paylaşılamayan Renk - Edirne Kırmızısı'
yazı dizisiyle yayınladık. Bundan sonra çok güzel olumlu geri dönüşler aldık.
Çünkü literatürde Edirne adının geçtiği bir rengin çokça bilinmediğini gördüm.
Bu konuya Edirne'deki kurumlar sahip çıkması çok önemliydi. Aradan geçen
zamanda özellikle bilimle büyüyen bir kurumun sahip çıkması kentlilik bilinci
açısından da çok sevindirici” ifadelerini kullandı.
“Yeni bir renk geliyor”
Edirne kırmızısının artık bir turistik veya
ticari obje olarak değerlendirilmesi gerektiğinin de altını çizen Akman, “Son
olarak şunu söylemek istiyorum. Edirne kırmızısını bir şekilde kenara koyduk.
Şu an Emel hocamla yeni bir renk üzerinde çalışma ve araştırmamız var.
Edirne'yle tarihi geçmişi olan bir şey. Onu şimdilik söylemeyelim, ileride
ortaya çıkınca tekrar paylaşırız” şeklinde konuştu.
Rektör Erhan Tabakoğlu ise Edirne Kırmızısı
kitabını kütüphaneye koymanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirerek, “Süheyl
Ünver’in dediği gibi Her şey biter Edirne bitmez. Her küçük ayrıntısının bir
büyük hikayesi vardır. Bunlar gün yüzüne çıkmayı bekliyor işte belki çok
önemsemediğimiz çinilerdeki Edirnekari'deki o kırmızı renk bir dönem efsane
olmuş, casusluk işlevlerine konu olmuş. 17. Yüzyılda bu rengi bulabilmek için
insanlar bir çaba göstermişler. Edirne’ye ait bir kültürü tekrar gün yüzüne
çıkartıyoruz. Üniversiteye düşende budur. Bu anlamda gerçekten önemli bir iş
yapılmıştır. Bu kırmızıyla artık hediyelik eşyalar, yeni tasarımlar, yeni sanat
eserleri belki gün yüzüne çıkacak. Biz var olan değerlerimizi yaşatacağız. Daha
da büyütmek için uğraşacağız” ifadelerini kullandı.
‘Edirne kırmızısı’ UNESCO’ya göz kırpıyor
İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu da
Edirne Kırmızısı'nın UNESCO “Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi”ne girmesi
için çalışma yürüttüklerini belirterek, “Edirne Kırmızısı’nın UNESCO’nun “Somut
Olmayan Kültür Mirası Listesi”ne girmesi için çalışma yürütüyoruz. 2018'in ilk
toplantısında üniversitemiz, belediyemiz, müdürlüğümüz ve bu işe gönül veren
kişilerin katkılarıyla bu değerin tanıtımını yapacağız. Yerel, ulusal ve UNESCO
bazında Edirne’nin çok önemli değerleri var. Bunu daha da arttırmak istiyoruz.
Edirne Kırmızısı’nı da ilk önce il envanterine, ardından ulusal envantere ve
nihayetinde UNESCO’ya kadar uzanan bir süreç bizi bekliyor. Bunun için
çalışacağız ve inşallah hedeflediğimiz yere varacağız” dedi.