Çocuklarla Ölümü Konuşmak
Begüm Şişman Tufan
Ölümü
konuşmak yaşamdan da konuşmak demektir. Yaşam ve ölüm aynı zincirin parçasıdır,
tıpkı gece ve gündüz gibi. Bitkiler büyür, meyve verir ve ölür. Çocuk, ölüm
kavramını içinde bulunduğu gelişim seviyesine göre değerlendirir. Yaşına ve o
ana kadar geçirdiği deneyimlere bağlı olarak ölümü anlayacaktır.Üç yaşın
altındaki çocukta ölüm kavramı henüz yerleşmemiştir.Çocuk ölümden korkmaz ama
kendisini ilgilendiren konularda ayrılıktan korkar.Üç ile dört yaş arasında,
ölüm kavramı hala çok sınırlıdır.Çocuk ölümün çaresi olduğuna ve ölenlerin geri
geleceğine inanır.Bu fikir, okuduğunuz masallardan ve izlediği çizgi
filmlerinden kaynaklanır.Bir öpücükle hayata dönen kahraman ya da sihirli
güçlerle dirilen ölüler gibi..Beş yaş civarında, ölüm kavramı biraz daha
gerçektir. Bu yaştaki çocuk ölümün kesin bir son olduğunu ve ölümün yaşla
ilgisi olduğunu anlamaya başlar. Yani ona göre yaşlılar ölür.Beş ile dokuz yaş
arasında, çocuk için ölüm kavramı gerçek olmaya başlar. Çocuk daha çok
anladıkça yeni sorular soracaktır.( İnsan ölünce nereye gider? Ölünce acı,
üşüme, korku hissedilir mi? Cennet nasıldır ? ) On yaş civarındaki çocuk,
ölümün biyolojik bir süreç olduğunu ve yaşayan her canlının bir gün öleceğini
anlamıştır.
Çocuğunuzla
ölüm hakkında konuşmadan önce, bu konunun sizi ne derecede rahatsız ettiğini ve
bu konuda ne gibi inançlara sahip olduğunuzu gözden geçirmelisiniz.Anne ve
babanın meseleyi daha önce kendi aralarında konuşmaları, çocuğa verilecek
bilginin netleşmesini sağlar. Çocuklar kendi çevresinde ölümü sandığınızdan çok
daha erken farkeder. Ölü bir böcek, kuruyan bir bitki, otoyolda ölmüş bir
köpek..Bunlar ve daha fazlası ölüm hakkında konuşmanızı kolaylaştıran
öğelerdir. Günlük yaşamda karşınıza çıkan bu olaylar çok yararlı pedagojik
araçlardır.
Çocuğun
yakınının,sevdiği ev hayvanının, oyun arkadaşının, babasının ölümü hakkında
görüşleri tamamen farklı olacaktır. Ölüm ne kadar ani gelirse bu gerçeği
anlamak ve kabullenmekte zor olur.Ancak bir kişin öleceği rahatsızlık sonucunda
biliniyorsa çocuğu bu sona hazırlamalı ve söz konusu kişiyle vedası
sağlanmalıdır.Böylece çocuğun duyacağı acının ve duygusal yükün en hafif
şekilde atlatılması sağlanır.Ölüm sadece fizyolojik bir gerçek değil, aynı
zamanda tören ve gelenekleri kapsayan bir kavramdır.Ölüm gerçekleştiğinde
dinsel ve manevi değerlerde ortaya çıkar.Çocuklara dinsel veda törenine katılım
şansı verilmeli,ölenle ilgili bir resim çizmek ya da duaya katılmak şeklinde
olmalıdır.
Çocukları
sakinleştirmek için ölen kişi hakkında ‘uyuyor, seyahate çıktı’ gibi şeyler
söylemenin anlamı yoktur.Tam tersine bu tür söylemler çocuğun korku ve endişelerini daha da
arttırabilir.Çocuk karanlıktan, gece yalnız uyumaktan hatta anne ve babasından
ayrılmaktan korkmaya başlar.Kendi inançlarınız doğrultusunda çocuğa sabır ve
netlikle cevap vermek, korkularını yatıştırmak, duygularınızı, neler
hissetiğinizi ifade etmek, çocuğun zamanla kabuslarından kurtulmasını sağlar. Verdiğiniz
desteğe rağmen korkuları ısrarla devam ediyorsa, yoğunluğu artıp kontrolden
çıktıysa bir psikoloğa danışmakta yarar vardır.
Joan
De Deu Prats ‘Trıs Tras Ası Era Mı
Abuelıto’
Ebeveyn
Rehberi ’Elena Angulo’
Uzm.Klinik.Psikolog
Begüm
Şişman Tufan
05425303700
Kazımiye
mah. Dumlupınar cad. Hacı Bekir İş merkezi Kat: 3 Daire: 17 Çorlu
Begüm Şişman Tufan Köşe Yazıları
- Anaokuluna Uyum Süreci
- Çocuklarda Öfke Nöbeti İle Başa Çıkma
- Dikkat Eksikliği Ve Yetiştirme Biçimi
- Çocuklarda Oto Kontrolü Geliştirmek
- Çocuklarda Özgüveni Geliştirmek
- Bağlanma' Nın Çocuklar Üzerinde Etkisi
- Çocuklarda Korkuyu Yenmek
- Duyguların Çocuklar Üzerindeki Etkisi
- Çocuklar İçin Tatil
- Ergenlik Üzerine
- Çocuk Yetiştirmede Ebeveyn Yaklaşımı
- Babalık Hali
- Babalık Hali
- Çocuklarda Beslenme Alışkanlığı İçin Altın Öneriler
- Çocuklarda Teknoloji Bağımlılığı Ile Başa Çıkabilmek
- Kardeş Kiskançliği
- Boşanma Süreci Ve Çocuklar
- Çocuklarla Ölümü Konuşmak