Binali Yıldırım, Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Türk Kızılay'ın "81 İl 81 Anaokulu Projesi" kapsamında Edirne'nin Uzunköprü ilçesinde hayırsever tarafından yaptırılan Gökçen Seven Kızılay Anaokulunun açılışına katıldı.
Yıldırım, konuşmasına torunuyla olan bir anısını anlatarak söze başladı. Torunu 7 yaşındaki Ali'ye, "Ali yeni Bakanı tanıyor musun?" diye sorduğunu anlatan Yıldırım, torunu Ali'nin de "Tanıyorum dede, Adam geldi, 'Okulları kapatmayacağım.' diyor başka bir şey demiyor." dediğini dile getirdi. Hiçbir eğitimin yüz yüze eğitimin yerini tutamayacağını vurgulayan Yıldırım, Bakan Özer'i salgın şartlarına rağmen yüz yüze eğitimdeki kararlı tutumundan dolayı tebrik etti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamalarını anımsatan Yıldırım "Bilim Kurulunun aldığı kararlar Kovid-19 ile ilgili artık normalleşme sürecine adım attığımıza işaret ediyor. Bu, eğitimde de ticari hayatta da sosyal hayatta da iş hayatında da günden güne kendini gösterecek." dedi. Yıldırım, 2 seneyi aşkın süren salgının dünyadaki ticari dengeleri alt üst ettiğini, ülkelerin enflasyonla yüzleşmek zorunda kaldığını vurguladı.
Rusya'nın Ukrayna'ya savaş açmasına da değinen Yıldırım, "Bizim için bu savaş adil olmayan, orantısız bir savaştır. Hiçbir ülke, bir başka ülkenin toprak bütünlüğüne, bağımsızlığına kastetmemelidir, edemez. Dolayısıyla bu savaşı kabul edilemez buluyoruz ve şiddetle reddediyoruz. Ümit ediyoruz ki bir an önce bu felaket sona erer ve masum insanlar hayatını kaybetmemiş olur. Bu bizim için bizim coğrafyamız için çok önemli bir durum." diye konuştu. İbni Haldun'un "Coğrafya kaderdir." sözünü anımsatan Yıldırım, şöyle devam etti: "Geçtiğimiz senelerde güney sınırlarımızda çoğu bölgemizde, Karabağ'da şimdi de kuzey sınırlarımızda maalesef insanlık dramı yaşanıyor, adeta bir ateş çemberi içerisindeyiz. Bugün hiç olmadığı kadar birliğe, beraberliğe ihtiyacımız var. Çünkü gerçekten tehdit altındayız. Bütün dünya tehdit altında ama yakın tehdit bizde. Onun için bugün ayrılıklarımızı bir kenara bırakma müştereklerimizi ön plana çıkarma zamanıdır. Kaynaşma zamanıdır, bir olma, beraber olma, kardeş olma ve birlikte Türkiye olma zamanıdır. Eminim ki bu zorlukların da üstesinden geleceğiz ve inşallah medeniyet yolculuğumuza kararlılıkla devam edeceğiz." Yıldırım, insana yatırımın eğitimle olacağını ve bu yatırımı da çok önemsediklerinin altını çizdi. İnsana yapılan yatırımın nesiller boyu süreceğini ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu: "Taşa toprağa yapacağınız yatırımın ömrü bellidir 50 sene 100 senedir, insana yapılan yatırım nesillerden nesillere geçen önemli bir iştir. Çinlilerin atasözü de öyledir. 'Bir yılı hedefliyorsanız tohum ekin, 10 yılı hedefliyorsanız ağaç dikin, eğer yüz yılı hedefliyorsanız insan yetiştirin. Bu yavrularımız bu güzel mekanlarda şekillenecek, hayata hazırlanacak ve gelecekte de bu güzel ülkeyi teslim alacak ve bu ülkeyi daha da ileriye götürme, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize hedef olarak gösterdiği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma hedefinde kararlılıkla yürüyecekler. Biz ilkokulda üç sınıf bir arada okurduk. Öğretmenimiz de eğitmendi yani öğretmenlik okulundan mezun değil eğitmen sadece alfabe öğretmeye çalışırdı. Bakın üniversiteye erişim problemi kalktı. Orta eğitimde erişim problemimiz kalktı. Altyapı problemimiz bitti. Okul öncesinde başladığımız bir süreç vardı ama bu istediğimiz düzeyde değildir. Sağ olsun Sayın Bakan'ımızın iki konusundan biri okulların açık tutulması, ikincisi de okul öncesi eğitimin 2023 sonuna kadar istenen seviyeye gelmesi. Bizim hayırseverler marifetiyle yaptırdığımız bu okulların hacimsel bir büyüklüğü yok ama sembolik anlamı var." Yıldırım, Ukrayna'daki savaşa değinerek "O ateş altından o cehennemden kurtulanları ilk karşılayan ve onların ihtiyaçlarını gören Türkiye." diye konuştu. Türk Kızılayın 150 yılı aşkın bir geçmişe sahip olduğunu vurgulayan Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kızılay'ımız gururumuz, göz bebeğimiz. Bakın bir yanda savaş devam ederken eş zamanlı olarak da sınır kapılarında Kızılay'ımız, AFAD'ımız hemen yerini aldı. Muhtaç insanlara yardım elini uzatmaya başladı. O ateş altından o cehennemden kurtulanları ilk karşılayan ve onların ihtiyaçlarını gören Türkiye. Türkiye'nin gurur kaynağı, kuruluşları, Kızılay'ımız, AFAD'ımız gelenler bunu söylüyor. Sadece bu değil, Bulgaristanlılar, Azerbaycanlılar, başka milletlerden insanların da tahliyesini Türkiye'ye yapıyor. Türkiye'nin ne kadar büyük ve önemli bir ülke olduğunu görmek için hani 'Ol mahiler ki deryada olurlar ama onun farkında olmazlar' dışarı çıkıp bir bakmak lazım, dışarı çıkıp baktığımız zaman Türkiye'nin ne kadar önemli ve ne kadar da büyük bir ülke olduğunu çok daha iyi görüyoruz."
 "1915 Çanakkale Köprüsü dünyanın incisi, birincisi"
Yıldırım, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün dünyanın incisi olduğunu belirtti. Köprü hakkında bilgi veren Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: "Hem açıklığı 2023 metre, iki kule iki ayak arasında cumhuriyetimizin yüzüncü yılını temsil ediyor. Ayrıca 318 metre deniz seviyesinden yüksekliği var. Onun anlamı da üçüncü ayın on sekizi. Yani Çanakkale Deniz Zaferi'ni temsil ediyor ve birçok ilkleri olan bir köprümüz. Dünyada açıklığı en fazla olan bir köprü ve kulelerin tepesinde de Çanakkale'ye geçilmez dedirten Seyit Onbaşı'nın sırtında taşıdığı merminin de bir örneği orada yer alıyor. Bu hepimiz için bir gurur eseridir. Açılışını da inşallah 18 Mart'ta orada olacağız. Bu köprü açıldığında artık Edirne'den, Tekirdağ'dan, Kırklareli'nden İzmir'e, Manisa'ya, Balıkesir'e, Denizli'ye, Aydın'a, Muğla'ya gidiş geliş çok daha kolay ve çok daha hızlı olacak. Birkaç sene sonra artık buradan Edirne'den İstanbul'a gidiş de bir saat. Hızlı trenle bir saatte gidip geleceksiniz." (AA)