Prof. Dr. Tamer Dodurka 28’inci dönem milletvekilliği seçimleri için İYİ Parti’den aday adaylığını açıkladı.
Partisinin Çorlu ilçe binasında basın açıklaması yapan Prof. Dr. Tamer Dodurka’yı partilileri ve ilçe başkanı Akın Yılmaz’da yalnız bırakmadı. Akın Yılmaz, “Onların Mustafa Şentop hocaları varsa bizlerinde Tamer Hocamız var” diyerek aday adaylık açıklamasına destek verdi. Prof. Dr. Tamer Dodurka bu güne kadar üstlendiği görevleri ve kısa özgeçmişini anlattıktan sonra Tekirdağ’ın karşı karşıya olduğu sorunlara değindi ve çözüm getirmek istediklerini ifade etti.
NEDEN MİLLETVEKİLİ OLMA AMACINDAYIM? TEKİRDAĞ SİYASETİNE KATKIM NE OLACAK?
İYİ Parti Çorlu İlçe Başkanlığında açıklama yapan İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Aday Adayı Tamer Dodurka, “Öncelikle değinmek istediğim husus, hepimizi huzursuz eden, uykularımızı kaçıran 7 veya daha şiddetli olacağı tahmin edilen Tekirdağ depremidir. Bilindiği gibi Kuzey Anadolu Fay hattı Marmara’da kıyısı bulunan ilçelerimizin çok yakınından, hatta dört mahallemizin ortasından geçiyor. Peki, bu depreme hazır mıyız? Bence bir zamanlar Adıyaman, Hatay ne kadar hazır olduysa biz de o kadar hazırız. Kâğıt üzerindeki her şey hazır olabilir, her şey planlanmış ve hesaplanmış vaziyettedir. Ama deprem gerçeğiyle karşılaştığınızda bunların yetmediğini, gerçek ve köklü çözümler gerektiğini anlıyorsunuz. Bunla ilgili köklü çözümün, yapı stoğunun elden geçirilmesi ve kentsel dönüşüm olduğunu hepimiz biliyoruz. Tekirdağ’da kırsal yapılar hariç 260.000 yapı var, bunların en az yarısı 99 depremi öncesi, yani eski yönetmeliğe göre yapılmış. 99 depremi sonrası yapılanların bir kısmında ise zemin problemi var. Yani durum hiç iyi değil. Çözümün, yani Kentsel dönüşümün önünde en büyük engel ise çok geniş bir vatandaş kesiminin kendi imkanlarıyla bu yükün altından kalkamamasıdır. Devletçe verilen kredi ve kira destekleri yetersiz kalmakta ve imkanı olmayan vatandaş kendi kaderine terk edilmektedir. Tekirdağlı vatandaşımın bu mağduriyetinin giderilmesi için Bakanlıkça belediyelerin hazırladığı projelere destek sağlanması benim öncelikli hedeflerimden biri olacaktır” dedi.
TEKİRDAĞ TARIMINA CAN VERECEĞİZ
Konuşmasını sürdüren Prof. Dr. Tamer Dodurka, “Türkiye’nin elbette ekonomiden, tarıma, adaletten, dış politikaya, sağlığa kadar birçok sorunu vardır. Ancak bunlar doğru kadrolarla çözülmeyecek problemler değildir. Türkiye’nin ve dünyanın en zor problemi, dünyayı gittikçe yok oluşa götüren iklim krizidir. Bu, zaman zaman kuraklık, zaman zaman da sel ya da başka felaketler şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Nitekim Tekirdağ büyük bir kuraklık tehditi altındadır. Yağışlar azalmakta, yeraltı suları süratle tükenmekte, göletlerimiz, tarlalarımız, meralarımız kurumaktadır. Süleymanpaşa nüfusunun üçte birine su sağlayan Naipköy barajında doluluk %30 ların altına düşmüştür. Bu konuyla ilgili olarak parti ayrımı olmadan elbirliğiyle çalışmamız gerekmektedir. Kuraklık özellikle çarpık sanayileşmenin yoğun olduğu ilçelerimizde daha etkilidir. Bakın İstanbul’u rahatlatmak için akın akın sanayi tesislerini verilen teşviklerle buraya gönderdiler. Evet gelsin tabi ki, sanayiyi biz de istiyoruz ama hiçbir alt yapı oluşmadan, en kirletici, en düşük teknolojili ve en sağlıksız sanayi tesislerini de sorunlarıyla birlikte buraya ittiler. İstihdam odaklı göç nedeniyle kentin nüfusu hızla arttı, ama belediyelerin imkanları bu hızlı artışa yetemediği için işte kentler çarpık şekilde gelişti. Gelinen bu noktada hava, su ve toprak kirliliği yaşamı tehdit ediyor. Buna ilaveten yoğun tarım ilacı kullanımı da su kaynaklarımızı zehirliyor. Özellikle kanser ve solunum sistemi hastalıkları ilkokul çocuklarına kadar yayılmış durumda… Sonuç olarak Tekirdağ bu yükü daha fazla taşıyamıyor. Sürdürülebilir bir yaşam için alarm zilleri çalıyor ve maalesef siyaset makamı da buna seyirci kalıyor. Değerli basın mensupları, değerli İYİ Partililer gördüğünüz gibi Tekirdağ’ımızı acilen yoğun bakıma almamız gerekiyor. Peki, ne yapacağız? Artık asılsız çed raporlarıyla tarım alanı işgallerine son vereceğiz, delik deşik olan bölge Planlarımızı revize edeceğiz, yüksek teknolojili, kirletici olmayan sanayiyi tercih ederken bir yandan da bölgeye uygun desenli, az su tüketen tarımı geliştireceğiz. Girdi maliyetlerin yüksekliği, desteklerin yetersizliği, susuzluk, parçalı arazi yapısı, pazarlama gibi birçok sorun nedeniyle kan kaybeden Tekirdağ Tarımına can vereceğiz. Yapabilir miyiz sayın İYİ Partililer? Biz bunun yapılabileceğini kıraç topraklarda, bataklıklarda, uzmanların ot bile bitmez dedikleri yerlerde, 1,5 sene gibi kısa bir zamanda “Atatürk orman çiftliğini” yaptıran atamızdan öğrendik. Atatürk’ün dünyayı hayrete düşüren, mutlak buğday ithalatçısı olan ülkemizi ihracatçı yapan ve “Türk mucizesi” olarak tarihe geçen tarım hamlesini, ondan aldığımız ilhamla tüm Türkiye’de bir kez daha gerçekleştireceğiz. Tarım geliştikçe tarıma dayalı sanayiyi de teşvik ederek, tarımsal sit alanı ilan edilmesi gereken Tekirdağ’ımızı hem zenginleştireceğiz hem de yaşamı tüketmemiş olacağız” dedi.
İMDAT ŞAHİN