İklim Değişikliği Ve Çevre Paneli Düzenlendi
Çorlu Güncel

İklim Değişikliği Ve Çevre Paneli Düzenlendi

  • 05 Haziran 2023

Çevre Haftası kapsamında Çorlu Belediyesi öncülüğündü Memduh Şevket Esendal Sahnesinde İklim Değişikli ve Çevre Paneli düzenlendi.

2 oturumdan oluşan Panel’de iklim değişikliği ve Çevre Kirliliği konuşuldu. Soru cevaplarında yer aldığı panele katılımcılar büyük ilgi gösterdi. Panele katılan konuklar Çorlu ve çevresinde yaşanan çevre kirlilikleriyle ilgili de sorular sordu. 1. Oturumda Prof. Dr. Halim Orta’nın modaretörlüğünde Prof. Dr. Günay Yıldız Töre Mikroplastiklerin İklim Değişikliğine Etkisi konusuyla ilgili bilgiler verirken, konuşması Prof. Dr. Asude Hanedar İklim Değişikliği ve Türkiye konularında bilgiler verdi. 2. Oturum Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer modaretörlüğünde yapılırken, Konuşması Doç. Dr. Nuray Işık Emeksiz Sürdürülebilir Çevre konularında bilgiler verdi. Araştırma Görevlisi Dr. Can Burak Özkal ise Hava ve Koku Kirliliği konularında bilgiler verdiler. 
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ DÜNYANIN KARŞI KARŞIYA OLDUĞU EN BÜYÜK TEHDİTTİR 
Çorlu Belediyesi Memduh Şevket Esendal Sahnesi’nde düzenlenen İklim Değişikliği ve Çevre Paneli’nde bilimsel veriler paylaşıldı. Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt’un da katıldığı panelde, açılış konuşmasını yapan Başkan Sarıkurt, “İklim değişikliği, dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biridir ve bunun çevre üzerindeki etkileri her geçen gün daha da belirgin hâle gelmektedir. Bizler Çorlu Belediyesi olarak, bu konuda sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve kentimizi daha sürdürülebilir, daha yeşil ve daha yaşanabilir bir yer hâline getirmek için kararlılıkla çalışıyoruz. Bu panel, iklim değişikliği ve çevre konularında bilgi ve deneyimleri paylaşmanın yanı sıra, yeni çözümler üretmek için de bir platform sağlamaktadır. Panelimizde, alanında uzman konuşmacılarımız tarafından paylaşılan bilimsel veriler ile iklim değişikliğinin küresel ve yerel etkilerini anlamaya çalışacağız. Aynı zamanda, çevre dostu politikalar, yenilenebilir enerji kaynakları, atık yönetimi, su koruma gibi konuları ele alacak ve çözüm önerileri üzerinde odaklanacağız. Çorlu’muz, sanayi şehri olması sebebiyle, sürekli göç alan ve artan nüfusu ile iklim değişikliğinden en çok etkilenen şehirlerden bir tanesi. Üreten, sürekli büyüyen ve gelişen dinamik Çorlu’muzu çevre konusunda da öncü yapmanın hepimizin görevi olduğunu düşünüyorum. Özellikle yerel yönetimler olarak çevresel sürdürülebilirliği teşvik etmek ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek için önemli bir rol oynuyoruz. Çevre dostu politikalar ve projeler geliştirmek için sivil toplum kuruluşlarımız, yerel işletmelerimiz, akademisyenlerimiz ve halkımızın fikirleri, önerileri benim için son derece değerli. Bu nedenle, katılımcı bir yönetim anlayışıyla çalışıyor ve herkesi çevre konularında aktif bir şekilde katkıda bulunmaya davet ediyorum” dedi. 
SÜRDÜRÜLEBİLİR ENERJİ POLİTİKALARINI DESTELYENEN 41 BELEDİYEDEN BİRİSİYİZ
Konuşmasını sürdüren Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt, “Doğamızı sadece çevre haftalarında değil her zaman hatırlamalı; doğamızın ve iklimin korunması için acil, uygulanabilir ve sürdürülebilir plan ve eylemlerle mücadele edilmesi gerekmektedir. İklim değişikliği ile mücadele etmezsek gelecekte çocuklarımıza bırakacağımız bu miras belki de onlar için çok acı sonuçlara sebep olacak. Çorlu Belediyesi olarak 2019 yılında Avrupa Komisyonunca yürürlüğe konulan ve sürdürülebilir enerji politikalarını destekleyen “Başkanlar Sözleşmesi”ne imzamızı atmıştık. Ülkemizde imza atan 41 belediyeden bir tanesiyiz. Sözleşmeyi imzalayarak, iklim değişikliğinin etkilerinin hafifletilmesi ve adaptasyon için entegre bir yaklaşım benimsemeyi taahhüt ettik. 2030 yılına kadar karbondioksit emisyonlarını en az %40 oranında azaltmak ve iklim değişikliğine karşı esnekliği artırmak amacıyla “Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı” geliştirmemiz kaçınılmazdır. Ülkemizin de 2021 yılında taraf olduğu Paris Anlaşması’na göre küresel ortalama sıcaklık artışının sanayileşme öncesi dönemine göre 2 derece altında tutulması; ilave olarak ise bu artışın 1,5 derecenin altında tutulmasına yönelik küresel çabaların sürdürüldüğünü hep beraber izliyoruz. Küresel emisyonların 2030’a kadar en az yüzde 50 azaltılmasının hedeflendiği Paris Anlaşması ile 2050’de net sıfır emisyon hedefine ulaşılması dünya genelinde amaçlanmakta. Değerli katılımcılar, çevre ve iklim değişikliği konularında acil bir şekilde harekete geçme zamanı geldi. Hep birlikte, daha yeşil ve sürdürülebilir bir gelecek için çalışalım. Bu panelin, kentimizin çevresel açıdan dönüşümünü hızlandırmak ve daha yaşanabilir bir Çorlu için önemli bir adım olduğuna inanıyorum. Son olarak, bu panelin hayata geçirilmesinde emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum. Panelimize katkıları dolayısıyla kıymetli bilim insanlarımıza katılımları ve destekleri için teşekkür ederim. Hep birlikte, iklim değişikliğiyle mücadelede güçlü birer aktör olabiliriz” dedi. 
ERGENE DERİN DEŞARJ PROJESİ TARTIŞILDI 
İklim Değişikliği ve Çevre Paneli’nde bilimsel veriler paylaşımı yapılırken, aynı zamanda bölgemizi ilgilendiren Ergene Derin Deşarj Projesi de tartışıldı. Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Görevlisi Halik Orta projeyle ilgili şunları söyledi: “Marmara Derin Deşarjı sanayi atıklarının denizin dört buçuk kilometre açıklarına boşaltıldığı bir deşarj sistemidir. Büyükşehir Belediyesi kurulduktan sonra Çevre ve Şehircilik Bakan Müsteşarı sayın başkan ve beni davet ettiler. Ankara gittik, ben büyükşehir belediye başkanımızdan ben yetki istedim, teknik anlamda konuşmasını yapmak için. Teklifleri şuydu, büyükşehir belediyesinin evsel atıklarının bu derin deşarj sistemine dahil olmasını istiyoruz dediler. Ben dahil olmayacağımızı söyledim, niye diye sordular teknik olarak ifade ettim. Bizim evsel atıklarımızla ilgili projemiz var biliyorsunuz Tekirdağ yolunda. Onun altında bizim bir sulama göletimiz 12 bin dekar alanı damla sulama sistemiyle evsel atıktan aldığımız suyu karıştırarak yağmur suyuyla kullanacağımız bir gölet planlamıştık o tarihte. Dolayısıyla sanayi atıklarını an itibariyle arıtılarak, arıtılan su zaten denize verilmez, doğal yatağına verilir ve tekrar tekrar kullanılır. İtfaiyecilik hizmetlerinde şehirlerde şurda burada kullanırsınız. Denize veriyorsanız orda bir soru işareti vardır. Başka çare yok, uluslararası su her yere gidemiyorsunuz. Önümüz tıkandı, ülke olarak bizim çok başımız ağrıyacak. Marmara Denizi çok önemli bir deniz, bir bakanlığı dahi olsa çok güzel olur. Sosya ekonomik olarak çok önemli, inşallah geri dönüşü olmayan bir sıkıntı olmaz” dedi. 
“ORTADA BİR CENAZE VARDI VE KALDIRILMASI GEREKİYORDU”
Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Tecer ise derin deşarj konusunda açıklamalarda bulundu: “Derin deşarjın projelendirilmesinde görev almış biri olarak konuşuyorum, 700 bin metreküp su bir günde tüketiliyor, bunun 450 bin metreküp’ü sanayiden kaynaklanıyor. 450 bin ton bu bölgede su tüketiyoruz. Şimdi bu kadar suyu arıtmadan bugüne kadar Ergene Nehri’ne ve derelerine veriyorduk. Ve bu bölge ağlıyordu ve ortada bir cenaze vardı bunun kaldırılması gerekiyordu. Düşünün şimdi bu kadar büyük bir suyu arıtmadan deşarj etmeden derelere ve ırmaklara veriyorduk. Ve düşünün burada her türlü zirai faliyeti yapıyorduk. 2012 yılında Ergene Eylem Planıyla birlikte bu bölgede 5 tane ortak arıtma tesisi kuruldu artık sular arıtılarak ve bunların her birisi ileri biyolojik arıtma tesisidir. İleri biyoloji arıtma tesislerinde belirli bir seviye arıtılarak derin deşarj şeklinde açıklara ve derinlere veriliyor oradan da Karadeniz’e bu sular alt akıntıyla beraber gidiyor. Dolayısıyla burada düzensiz sanayileşme tartışılabilir, göç ve nüfus artışı tartışılabilir ama bu sonucun ortadan kaldırılması gerekiyordu. Derin deşarjın bir yere kadar doğrudur yanlıştır yapılması gerekiyordu. Yapıldı şu çok doğru bir yaklaşım olmuyor, 450 bin metreküp suyun biz arıtıp neden denize bırakalım neden kullanmıyorum demek doğru bir önerme gibi geliyor ama bunun bir bedeli var. bir metreküp suyun hep tarımda hem sanayi de kullanılabilmesi için bir metreküp başına 1500 dolar yatırım yapmanız gerekiyor. Yani bu ileri biyolojik arıtmadan daha da önemli geri kazanım tesisi yapmanız gerekiyor. Bunun metreküp maliyeti 1500 dolar bunu 450 bin metreküple çarpın 650-700 milyon dolarınız olacak ki bu suları tekrar kullanabilesiniz” dedi. 
İMDAT ŞAHİN