Saadet Partisi Çorlu İlçe Başkanı Aytuğ Aslan Çorlu’da yaşanan eğitim ve sağlık konularına dikkat çekmek için açıklama yaptı. Çorlu’da 56 bin öğrencinin ikili eğitime mahkum edildiğini belirten Aytuğ Aslan çevre kirliliğine de değindi.
Okul harcamalarının çok pahalı olduğunu belirten Aytuğ Aslan ekonomik olarak velilerin yaşadıkları sorunları sıraladı. Bunun yanı sıra Çorlu’da yıkılan okullar nedeniyle öğrencilerin ikili eğitime mahkum bırakıldığını belirten Aslan okulların biran önce yapılamasını talep etti. Çevre kirliğininim her geçen gün arttığının altını çizen Aytuğ Aslan Çorlu Devlet Hastanesi’nde yaşanan sorunları da dile getirdi.
ÇOCUK OKUTMAK ZORLAŞTI
Eğitimin pahalı hale geldiğini belirten Saadet Partisi Çorlu İlçe Başkanı Aytuğ Aslan, “Enflasyon canavarının her geçen gün arttığı günümüzde çocuk okutmak, zül hale gelmiş bulunduğunu sizlerde takdir edersiniz. Ne asgari ücretli ne de emekli bu masrafları karşılayabilmektedir. Net olmamakla beraber ülkemizde 3,3 milyon kişi asgari ücretle çalışmaktadır. Çorlu ilçemizde kredi kartı borcundan dolayı ne kadar vatandaşımız icra takibine alınmıştır? Kaç asgari ücretli ya da emekli sosyal yardım almaktadır? Devletin görevi sadece eğitim değil, yoksulluğunda ortadan kaldırılması da asli görevleri arasındadır. Her ne kadar devlet okul kitaplarını vermiş olsa da, okulların yardımcı kitap dayatmasıyla karşı karşıyayız. İster istemez Milli Eğitim verdiği kitaplarının içinin boş olduğu izlenimini alıyoruz. Bir an önce Milli Eğitim yardımcı kitap olayına el atmalı bu durum bir rant kapısına dönüştürülmemelidir. Kâğıt fabrikalarının özelleştirilmesi ve fabrika sahalarının birer rant kapısına dönmesi neticesinde kırtasiye ihtiyacımız dışarıdan ihraç etmek durumuna kaldık. Bu durum kırtasiye fiyatlarının artmasına neden olmuştur. Bir ailede iki ya da 3 çocuk okuduğunu düşünürsek bu durum veliye ne kadar külfet getireceğini tahmin edersiniz. Mutlu olmayan bir öğretmenin, öğrencilerimize nasıl bir eğitim katkısı sağlayacaktır? Öğretmenlerin kırtasiye ihtiyaçları karşılanıyor mu? Çok değerli öğretmenlerimiz var. Gerçekten bilgi ve donanım noktasında takdire şayan. Ama gelin görün ki, böyle bir donanımlı öğretmene çocuklarını yazdırabilmek için öğretmen borsası duyumlarını almaktayız. Milli eğitim il müdürlüğü bu hassas konu üzerine gitmelidir. Bütün öğretmenlerimiz bizim için değerli ve donanımlıdır” dedi.
ÇORLU’DA BULUNAN 56 BİN ÖĞRENCİ İKİLİ EĞİTİME MAHKÛM EDİLDİ.
Konuşmasını sürdüren Aytuğ Aslan, “Çorlu deprem bölgesi, yaşanan Silivri depreminin ardından 10’larca okul ya yıkıldı yâda boşaltılarak güçlendirilmeye alındı. Son yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremin ardından 6 okulumuz boşaltıldı. Bu okullarımızın bir kısmı yıkılacak bir kısmı da güçlendirme kapsamında tekrar yapılacak. Peki, soruyoruz, bu güne kadar aklınız neredeydi, deprem olunca mı aklınız başınıza geldi. Çorlu’da özellikle ilkokullarda öğrenciler sabahın erken saatlerinde okula gidiyor, geç saatlerde okuldan çıkmak zorunda kalıyor. Öğrenciler karanlığa teslim bırakıldı. 2020 yılından sonra yıkılan okulların yerine hala okul yapılması bekleniyor. Okulların önüne okul yapılacağı tabelaları asıldı, ama bu güne kadar başlayan okul inşaatı yok. İlkokullarda ikili eğitim yüzde 70 seviyelerinde ortaokullarda ikili eğitim yüzde 60 seviyelerinde. Çorlu’da 12 okulda yıkım kararı olduğunu biliyoruz, bu okullardan 9 tanesinin yıkımı gerçekleşti. 3 okul daha yıkılacak. Bazı okullar ise güçlendirme için boşaltıldı. İktidar her şeyde olduğu gibi okul konusunda da sınıfta kaldı. Okullar yıllardır ihaleye çıkması bekleniyor, TOKİ ihale çıkacak deniyor ama bir türlü ihaleye çıkmıyor, peki buradan soruyoruz, “neyi bekliyorsunuz?” Çocuklarımızı neden ikili eğitime mahkûm bırakıyorsunuz. Çorlu’da yaklaşık 400 derslik yapıldığı zaman tekli eğitime geçileceği bilinirken, şu ana kadar yapılan derslik sayısı sınırlı. Durum böyle olunca çocuklarımız daha kaç yıl böyle devam edecek. Yaşanan her sorunu kulak arkası edemeyiz. Sonuç olarak bizler bu çevrede birlikte yaşamaktayız. Yaşanabilen bir Türkiye herkesin hakkıdır. Saadet Partisi olarak her sorunda elimizi taşın altına koymaktan çekinmedik. Millet ittifakıyla birlikte hareket ederken de tek düşüncemiz, devletimiz ve vatanımızdı. Vatan sevdamız asla değişmeyecektir. Hep birlikte yeni bir dünyayı kurarken, Yeniden büyük Türkiye’yi ayağa kaldırmış olacağız” dedi.
ÇOCUKLARIMIZIN SAĞLIKLI ÇEVREDE BÜYÜMESİ DEVLETİN ASLİ GÖREVİDİR
“Çocuklarımızın sağlıklı bir çevrede büyümesi devletin aslı görevlerinden biridir” diyen Aytuğ Aslan konuşmasını sürdürdü: “Ama gelin görün ki, çevreyi kirleten fabrikaların havaya püskürttüğü koku ile Ergene deresinin kirlenmesinin sonucunda çevreye verdiği zarar hem bizleri hem de çocuklarımızı tehdit etmektedir. Bunu basit meseleymiş gibi geçiştiremeyiz. Hasta olan her bireyin devlet maliyetini hesap edersek çevre daha bir önem kazanmaktadır. Çocuklarımızın arasında astımlı olabileceğini göz önüne alırsak temiz havanın ne kadar değerli olduğunu siz sayın basın mensuplarının takdirine bırakıyorum. Önümüz kış ve Çorlu alt yapı olarak hazır mı? Yağacak şiddetli yağmurda çocuklarımız mağdur olacaklar mı? Veli olarak bu gibi belirsiz sorular beni rahatsız etmektedir. Ülke olarak kovid belasını yaşadık. Okulların açılmasıyla sınıflarda, okul tuvaletlerinde hijyenin önem arz etmektedir. Her ne hikmetse olaylar başımıza geldiğinde önlem almaktayız. Yaşanacak her türlü felaket sanki bizi etkilemeyecekmiş gibi hayat sürüyoruz. Bu durum devlette de değişmez bir kural haline gelmiştir. Bunca sağlık ocağımız olmasına rağmen önleyici hekimlik konusunda bir çalışma olmadığı gibi, deprem olmadan önce okullarımızı kontrol etmekte aklımıza gelmemektedir. Deprem olur önlem sonra alınır. Oysa deprem öncesi alınması gereken önlemler insanlarımızın ölmesini engellemez mi?” ifadelerini kullandı.
İMDAT ŞAHİN