Çorlu Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Doğan, soğuk algınlığı ve grip vakalarıyla ilgili gazetemize açıklama yaptı.
Son dönemde havaların soğumasıyla birlikte soğuk algınlığı ve girip vakalarında artışların olduğunu belirten Çorlu Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Doğan, acil servislerinde grip vakaları nedeniyle yoğunluklar olduğunu belirtti. Okulların açılması ile birlikte soğuk algınlığı vakalarında artış gözlenmeye başlandı diyen Doğan “Ateşi devam eden, solunum karakteri değişen, balgam çıkaran yâda balgamın niteliği değişen kişilerin hastaneye başvurmalarını öneriyoruz ancak hafif semptomu olan kişilerin böyle yoğun bir süreçte acil servislere muayene için başvurmalarını önermiyoruz” dedi.
“GRİP YÜZDE 30-40 YOĞUNLUĞU ARTIRDI”
Çorlu Devlet Hastanesi’nde günlük acil servislere 1000 ile 1500 kişinin başvurduğunu belirten Başhekim Mustafa Doğan grip ve soğuk algınlığıyla beraber acil servislere başvuranların oranı yüzde 30-40 arttı” ifadelerini kullandı. Konuşmasını sürdüren Başhekim Doç. Dr. Mustafa Doğan, Okulların açılması ile birlikte soğuk algınlığı vakalarında artış gözlenmeye başlandı. Kapalı alanlarda çok sayıda kişinin aynı ortamı paylaşması ve mevsimsel geçiş döneminin getirdiği özellikler hastalığın yayılmasındaki temel faktör olarak görülmektedir. Özellikle okul gibi kalabalık ortamlarda yayılımı kolaylaştırmaktadır” dedi.
MASKE TAKILMALI VE BAZI KURALLARA UYULMALI
Gribin önlenmesi için çözüm önerilerini sıralayan Çorlu Devlet Hastanesi Başhekimi Mustafa Doğan, “Hastalarımız ateş, öksürük, hapşırma, burun akıntısı, eklem ağrısı, kas ağrısı ve benzeri şikayetler ile çocuk hastalıkları, KBB, enfeksiyon hastalıkları ve en çokta acil servisimize başvurmaktalar. Şu an acil servis başvurularının önemli bir kısmını bu hastalar oluşturmaktadır. Bu kişilerin çoğu hafif semptomları olan bireylerdir. Etken olarak ise enflüanza virüs ve mevsimsel soğuk algınlığı virüsleri dikkat çekmektedir. Bu bulgulara sahip kişilerin maske kullanması, çevre ile iletişimde mesafeye dikkat etmesi imkân dâhilinde ise ortak sosyal alanlara girmemesi hastalığı diğer kişilere bulaştırmalarının önüne geçebilir. Hapşırma ve öksürme esnasında kolumuzun iç yüzeyinin bariyer olarak kullanılması etrafa virüs saçılımını azaltacaktır. Ayrıca hasta ve sağlıklı bireylerin el hijyenine dikkat etmesi ve yine ellerini yüz ve gözlerine temas ettirmemeleri bulaşın azaltılması açısından önemli. Hastalığın tedavisinde semptomatik tedavi temel yaklaşımdır. İstirahat, düzenli uyku, yeterince sıvı alınması, dengeli ve kış meyveleri ağırlıklı beslenme ve uygun semptomları azaltıcı ilaç desteği ile hastalarımızın önemli bir kısmı iyileşmektedir. Ateşi devam eden, solunum karakteri değişen, balgam çıkaran yâda balgamın niteliği değişen kişilerin hastaneye başvurmalarını öneriyoruz ancak hafif semptomu olan kişilerin böyle yoğun bir süreçte acil servislere muayene için başvurmalarını önermiyoruz” dedi.
GRİP İLAÇ KULLANIRSAN BİR HAFTADA KULLANMAZSAN 7 GÜNDE İYİLEŞİR
“Eskilerin güzel bir sözü vardır grip ilaç ile 1 haftada ilaç kullanılmaz ise 7 günde iyileşir kavlinde. Bu durum hastalığın tedavisinde öz bakımın önemine vurgulamak için yapılmıştır” diyen Başhekim Doğan, “Toplu sosyal ortamlara enfekte bireylerin katılımı bulaş zincirinin yayılmasına ve etkenin onlarca yüzlerce kişiye bulaşmasına neden olabilmektedir. Solunum yoluyla bulaşan hastalıkların önlenmesinde aynı toplumu paylaşan bireylere çeşitli ödevler düşmektedir. Hastalığın önlenmesi bu ödevlerin yerine getirilmesi için katettiğimiz çaba ile ilintilidir. Covid-19 gibi yaşanmış çok büyük bir tecrübe var, aslında toplum olarak bilgi düzeyimiz üst safhada ancak farkındalık ve ilginin de artması gerekmektedir” dedi.
İMDAT ŞAHİN