Hava değişikliğine bağlı olarak üst solunum yollarında meydana gelen rahatsızlıklar nedeniyle hastanelerin acil servisleri dolup taşıyor.
Çorlu Devlet Hastanesi’nin acil servisi özellikle akşam saatlerinde dolu olurken, özel hastanelerde de durum değişmiyor. Vatandaşlar grip başta olmak üzere çeşitli hastalıklarda tedavi olmak için akşam saatlerinde hastaneye gidiyor. Saatlerce acil servis önünde beklemek zorunda kalan vatandaşlar sırası geldiğinde muayene olma fırsatı buluyor. Acil servislerde yaşanan yoğunluğu gazetemize değerlendiren Çorlu Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Doğan, vatandaşalar tavsiyelerde bulundu. İnfluenza virüsünün halk arasında domuz gribi olarak bilinen hastalığın yaygın olduğunu belirten Başhekim Doğan, maske kullanımının önemli olduğunu belirtti.
GRİP SEZONU GEÇİRİYORUZ
Gazetemize acil servislerde yaşanan yoğunlukla ilgili bilgiler veren Çorlu Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Doğan, “Grip sezonu geçiriyoruz, bu geçirdiğimiz grip sezonunda da insanlarda soğuk algınlığı dediğimiz üst solunum enfeksiyonları farenjit vb gibi hastalıkla karşılaşıyoruz. Bu tür hastalıkların birçoğunun etkeni virüsler haliyle toplumda öksürme, hapşırma gibi durumlarda veya da eli virüsün bulunduğu yere temas ettirip, yüze götürme göze götürme ağza temasla da bulaşabiliyor. Bu da hastalığın daha fazla yayılmasına sebebiyet veriyor. Öksürük ateş baş ağrısı eklem ağrısı halsizlik gibi belirtileri olan kişiler genellikle acil servislere başvurmayı tercih ediyor, buda acil servisler için bir yoğunluk oluşmasına sebebiyet veriyor. Grip hastalığı her yaş grubunda görülmekle birlikte genellikle çocuklarda biraz daha fazla görüyoruz. Çocuklarda neden daha fazla görüyoruz, çocuklar özellikle okullarda kendilerini çok fazla koruyamıyorlar. Özellikle hastalığı semptomu olan çocuklar okullara devam edebiliyor, bunlar sınıf içerisindeki hapşırma ve öksürük yoluyla ortama virüsleri yayıyorlar, diğer çocuklarda bundan etkilenerek hasta oluyorlar. Bu hasta olan çocuk eve geliyor anne babasına bulaştırıyor derken maalesef yoğunluk oluşuyor” dedi.
ACİLLERDE BİNLİ HASTALARDAN ŞU ANDA İKİ BİNLİ RAKAMLARA ÇIKTIK
Acil servislerde kırmızı, sarı ve yeşil alan olmak üzere toplam 8-10 doktorun görevli olduğunu belirten Başhekim Doğan son dönemde artan hasta yoğunluğundan söz etti. Konuşmasını sürdüren Mustafa Doğan, “Ortalama acil servislerde 8-10 doktor arkadaş nöbetçi olabiliyor ama hepsi bu soğuk algınlığıyla ilgilenmiyor. Biz acil başvuruları sınıflandırıyoruz, yeşil alan, sarı alan ve kırmızı alan diye sınıflandırıyoruz. Kırmızı alan dediğimiz hayatı tehlikesi olan kalp krizi, beyin tramvası gibi hayati önemi haiz hastalar bunlardan günde 10 tane gelmesi bir doktoru bloke edebiliyor. Tüm hastalar aynı değil, müşademiz var, müşademizde bir fiks doktorumuz oluyor tahlil gereken hastalarımıza bakıyor. Bunlar kırmızı alan kritik dediğimiz hasta grubu. Sarı alan dediğimiz alandaki hekim arkadaşlar biraz daha hayati önemi olmasa bile riskli hasta gruplarına müdahale ediyorlar. Bunlarında hasta bakma hızı yeşil alana göre daha düşük. En fazla hastanın bakıldığı yer yeşil alandır. Yeşil alan dediğimiz alan ise üst solunum yolu hastalıkları, kol ağrısı, bacak ağrısı, ciltte döküntü kaşıttı gibi nedenlerle başvuran gruplar bunların oluşturmuş olduğu başvuru sayısı daha yüksek olduğu için bu hasta grubunda beklemek söz konusu olabiliyor. Asıl sıkıntıyı oluşturan bu hasta grubu. Hayati tehlikesi olan hastalara en hızlı şekilde müdahale ediliyor. Biz binli hastalardan şu an 2 binli rakamlara çıktık. 24 saatlik zaman diliminde 2 bin hasta başvuruyor. Acil servise başvuran hasta sayısı binli rakamlardaydı, şu anda iki katı artmış durumda. Biz geçtiğimiz hafta sonu 2 bin 200 hasta rakamını gördük bu acil servis için yüksek bir rakam” dedi.
ACİLLERDE YOĞUNLUK OLUŞMAMASI İÇİN HAFİF SEMPTOMU OLAN HASTALAR EVDE KÜÇÜK MÜDAHALELERLE TAKİBİ YAPILABİLİR
“Hastalarımızın çoğu hafif semptomu olan hastalarımız, aslında evde de süreci makul yönetmek gerekiyor” diyen Doç. Dr. Mustafa Doğan, “Yani çocukta hafif semptomlar var, öksürüyor ısrar eden bir ateşi yok, bir ateş düşürücüyle bulgular normale dönebiliyor, çocukta alerjik astım bronjit gibi geçirilmiş problemleri yok, bilinen altta yanan bir hastalığı yok, bunlar evde küçük müdahalelerle takibi yapılabilinir. Ateş düşürücü veriyor ateşi düşmeyen ısrar ediyor, tekrarlayan ve şiddetli öksürük gibi semptomları varsa bunları bekletmeden getirsinler muayenesini yapalım. Ama daha hafif semptomu olanlar mümkünse hastanelerde de çok yapılabilecek artı bir müdahale yok. Ateş düşürücü öksürük şurubuyla kontrol edilebilir” ifadelerini kullandı.
YOĞUNLUK İKİ NEDENİ VAR, ACİLE BAŞVURU ALIŞKANLIĞI VE İŞÇİ KENTİ OLMAMIZ
“Aile Sağlık Merkezlerine gidilmeden acil servislere gelinmesi bu bizim yükümüzü biraz artırıyor. Bunun iki nedeni var, toplumun acile başvuru alışkanlığı var, ayak alışkanlığı gibi iki tane yan yana mağaza olur bir tanesini daha fazla tercih ederler. Acillerde maalesef biraz böyle, ikincisi maalesef işçi şehriyiz, insanlar gündün mesailerde çalışıyor akşam eve geliyorlar bakıyorlar ki kendisinde eşinde çocuğunda solunum yollarına dair semptomlar var hadi bir acile gidelim diyorlar, buda yoğunluğu artırıyor. Haliyle aile sağlığı merkezlerine daha az başvuru olurken hastanelere daha yoğun bir başvuru oluyor” diyen Başhekim Mustafa Doğan, “Acil servislerde yoğunluk olması virüsün devimine neden oluyor. A virüsüyle hasta olan B virüsüyle hasta olanda oluyor, böyle bir devinimde olabiliyor. Hastaların bu yüzden maske takmaları okulda falan hapşırıyorsa öksürüyorsa dirseğinin iç tarafına öksürmesi hapşırması maske kullanması yâda o zaman periyodunda çocuğunu okula göndermemesi bir seçenek olabilir. El hijyeni önemli” dedi.
EN YOĞUN SAATLER AKŞAM 20:00 İLE 24:00 SAATLERİ ARASINDA
“Şu an farklı virüsler var, enflüanza halk arasında domuz giribi olarak bilinen virüs zaman zaman suç değiştirerek ortaya üst solunum yolu hastalığı olarak çıkabiliyor. Bunun dışında korona virüs hayatımızda var, üst solunum yolu olarak kendini gösteriyor, pandemi döneminde yaşadığımız o pülünamileri görmüyoruz. Ama yine de hayat kalitemize etkiliyor. Aynı şekilde RZV dediğimiz virüsler var, sıranın başında enflüanza var.” diyen Çorlu Devlet Hastanesi Başhekimi Mustafa Doğan, “Bizim en yoğun saatimiz 20.00 ile 24.00 arasıdır, o saatte insanlar akıyor, o da bekleme sürelerini uzatabiliyor, gündüz saatlerinde gelen insanlarda bekleme süreleri çok kısa iken akşam saatlerinde başvuran kişilerde bu zaman uzayabiliyor. Sınırsız talebe karşılık vermek biraz zor, biraz bunu süzmek gerekiyor, sağlık okuryazarlık kavramı var, sağlık okuryazarlık kavramı şunu getirecek, hangi durumlarda insanlar hastaneye başvurmalı bunu biraz çözebilirsek işler biraz daha sürdürülebilir olacak. Örnek vereyim dün bir hasta beklemekten bahsediyor, arkadaşımızın problemi kulağının arkasında çok küçük bir yara var, bunun için bu saatte acile gelip beklemesine gerek yok, bunun gündüz gelebilir aile hekimine gidebilir bunlar az değil. Diğer bir örnek bir kişinin 3-4 aydır beli ağrıyor, çıkmış akşam acile gelmiş, biz tabi ona hizmet verelim ama o akşam saatinde gelmese gün içinde gelse o yoğunluğun içine girmese daha makul saatte gelinmiş olsa yoğunluk biraz daha az olabilir. Bu aynı trafikte okul çıkış saatine denk gelmek gibi. Okula başlangıç ve çıkış saatlerinde çok ciddi bir yoğunluk vardır, bunun önüne geçemezsiniz, bunu yayabilsek insanların başvurularını gün içine yayabilsek bu yoğunluk olmayacak, yayamıyoruz, 20.00 ile 24.00 arasında bizim yoğun olduğumuz saat dilimi” dedi.