“Marmara'da Deprem Bekleniyor”
Çorlu Güncel

“Marmara'da Deprem Bekleniyor”

  • 19 Şubat 2024

Bilim Akademisi Üyesi Naci Görür Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası girişimleriyle “Beklenen Marmara Depremi ve Ekonomik Etkileri” konulu konferans düzenledi.

Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Enis Sülün Konferans Salonu’nda düzenlenen deprem konulu konferansa çok sayıda davetli katıldı. Belediye Başkan Adaylarının yanı sıra Çorlu ve bölgedeki kurum temsilcileri de katıldı. Prof. Dr. Naci Görür Marmara Depremi konusunda uyarılarda bulundu. Marmara Depremi’nin beklendiğine dikkat çeken Naci Görür, depreme karşı vatandaşları uyardı. 

KUZEY ANADOLU FAYI DEPREMLERİN DOĞUDAN BATIYA DOĞRU TAŞIMAKTADIR 

Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen panelde konuşan Prof. Dr. Naci Görür, “1999 yılında Marmara Denizi hiç bilinmeyen bir denizdi, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’de bilmiyordu kimse de bilmiyordu. 3-5 bilim insanının gayretiyle bu çalışmaları yürüttük. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerinden de tek kuruş destek almadık daha doğrusu alamadık. Haritaya bakarsak burada adalar var, bu adalar payı son 99 depremlerinde Gölcükte kırılan deprem hattı. Bu körfezin hemen bitişiğinde durdu. Ve Marmara Denizi hedef haline geldi. Biz 99 depremleri olduğu zaman bağırdık, kamuoyunu ve hükümeti uyardık. Marmara şimdi yeni bir deprem için hedef haline geldi. O söylemimiz, o uyarımız hala daha geçerli. Marmara’da deprem bekliyoruz. Bunun birçok nedeni var kısaca söyleyim Kuzey Anadolu Fayı, Bingöl Karlıova’da başlayıp Marmara Denizi’ne kadar gelen Kuzey Anadolu Fayı her nerede bir deprem oluşturursa oranın batısı bir sonraki deprem için hedef haline geliyor. Hep böyle olmuştur. 1939’da Erzincan’dan başlayan deprem, 42, 43, 44, 57, 67, 99 hep doğudan batıya doğru olmuş. İşte Niksar Erbaa, Adapazarı Gölcük gibi doğudan batıya gelmiş ve depremler oluşturmuştur. Yani Kuzey Anadolu Fayı depremlerin doğudan batıya doğru taşımaktadır. Alışkanlıkları böyledir. 100 yıllarca bu şekilde çalışmış bir sistem. En son deprem Kocaeli’nde olunca biz dedik ki eyvah oranın batısında Marmara Denizi var, dolayısıyla İstanbul var. Ve hükümeti insanları uyardık. Önlem alın dedik, işin hikayesi bu, uyaranların en başında da ben geliyorum. Çünkü o zaman bütün Marmara’daki deniz araştırmalarını yapan ekibin Türk tarafının başkanıydım. O zaman TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nin de başkanıydım” dedi. 

MARMARA’DA NASIL BİR DEPREM BEKLİYORUZ?

“Şimdi Marmara’da nasıl bir deprem bekliyoruz, şimdi bizim beklediğimiz deprem şu” diyen Naci Görür, “adalar fayı bunun boyu 45 kilometredir. Eğer bu fay kırılırsa en fazla 7 mertebesinde deprem üretir. Diğeri bu Yeşilköy açıklarından başlayıp, bu orta Marmara çukuruna kadar Kumburgaz fayı 65-70 kilometre uzunluktadır. Eğer kırılırsa minimum 7.2 deprem üretir, bu ikisi birden kırılırsa 7.4’e kadar o deprem çıkar. Şimdi bu orta Marmara çukurundan Tekirdağ’a kadar olan fay, Tekirdağ Fayı’nın biz kırılmış olduğunu biliyoruz. Özellikle 1912 Şarköy depremi sırasında sadece o deprem karada olmamış deniz deki o kısmı da kırmış. Ve büyük ölçüde enerjisini boşaltmıştır. Bu fayın Tekirdağ Fayı’nın kırılmış olduğunu deniz altı araştırmalarıyla saptadık. Dolaysıyla Marmara’daki durum bu, sadece fayın davranışına göre biz deprem beklemiyoruz. Bir de bu Marmara’nın içindeki bu fay sisteminin bir deprem üretme periyodu vardır. Tekerrür periyodu vardır. Faylar belirli büyüklükte 7 ve üstü büyüklükteki depremlerden söz ediyorum. Belirli bir zaman geçinceye kadar enerjiyi biriktirir. O zaman gelince yeniden deprem üretir. Bunun tekerrür periyodu 250 senedir yaklaşık olarak, artı eksisi de var. En son deprem bu fay üzerinde 1766 da oldu. 1766’nın üzerine 250 yıl koyarsanız bu günlere gelirsiniz. Demek ki deprem tekerrür periyodu da dolmuş. Hem fayın alışkanlığı var, doğudan batıya doğru taşıyor. Hem tekerrür periyodu doğmuş. Bu yetmiyor bir 3’üncü neden daha var, en önemli belki de bu, burada gölcük tarafı 99’da kırıldı. Denizin yanı kırıldı, bu tarafı 1912’de kırılmış Şarköy tarafı, Kocaeli 99’da kırılmış, ortası kırılmamış. Bunun böyle kalması mümkün değil, her iki tarafta da deprem olursa arada kalan kısım mutlaka kırılmak zorundadır. Fiziki bir kayıde bu, biz buna deprem boşluğu deriz. Her deprem boşluğu muhakkak doldurulmak zorunda” dedi. 

İKİ SEÇENEK VAR, YA ÖLECEKSİNİZ, YA DA DEPREMLERE BİR ÇÖZÜM GETİRECEKSİNİZ

“Biz Marmara’da deprem bekliyoruz, devamlı bağırıyoruz, biz bağırıyoruz insanlarımız ölmesin diye, aynen Elazığ, Maraş Hatay depremleri sırasında bağırdığımız gibi, en başta da ben bağırdım, bu kulaklar neler duymadı ki felaket tellalı mı demediler. Herkes bir şey söyledi, sanki deve kuşu gibi kafasını kuma gömüp aman deprem duymayınca bir şey olmuyormuş gibi. 50 binden fazla insanımızı bir gecede gömdük. Bundan rahatsız bile olmadık, millet olarak genelde, bu bizim ayıbımız. Deprem doğal bir olay siz isteseniz de istemeseniz de bu fay oluşması ve mekanizması bu bölgede depremin oluş mekanizması 13.6 milyon sene önce oluştu. 13.6 milyon seneden beri bu mekanizma çalışıyor ve depremler oluyor” diyen Prof. Dr. Naci Görür, “Daha milyonlarca sene de depremler devam edecek. Siz bu depremleri durduramayacağınıza göre, milyonlarca yıl da devam edecek. İki seçeneğiniz var, bakın düz konuşuyorum. Ya öleceksiniz ya bu depremlere bir çözüm getireceksiniz. Çözüm mümkün mü evet mümkün bilimin ışığı altında bilgi toplumlumlarında bilime önem veriler, insana önem verilen, bencilliğin ötesinde millet olma duygusunda olan toplumlar bunu başarmışlar. Örnek mi istiyorsunuz, Kaliforniya, Japonya Meksika Brezilya, Şili Hindistan Çin İtalya daha uzatmayayım buralarda bizde olan depremlerden daha büyük depremler oluyor 5-10 kişi tesadüfen ölüyor, tesadüfen” dedi. 

İMDAT ŞAHİN