Kandil Simidi Dağıtımı Ile Manevi Değerler Yaygınlaştırıldı
14 Eylül 2024 Cumartesi günü, Mevlid Kandili nedeniyle Çorlu Semerkand Gönüllüleri Derneği ve Beşir Derneği tarafından, hayırseverlerin katkılarıyla bölgemizdeki okullarda geniş çaplı bir simit dağıtımı gerçekleştirildi. Bu etkinlik, manevi değerlerimizin gençlerimize hatırlatılması ve yaşatılması amacıyla düzenlendi.
Çorlu, Çerkezköy ve Yeni Çiftlik bölgelerinde bulunan 24 okulda toplam 9 bin 600 kutu kandil simidi öğrenci ve öğretmenlere ulaştırıldı. Dağıtılan simitler, öğrencilerin kandil ruhunu hissetmeleri ve manevi değerlerle buluşmaları için büyük bir anlam taşıdı. Ayrıca, Mevlid Kandili münasebetiyle düzenlenen programlarda kullanılmak üzere bin kutu simit daha hediye edildi.
Çorlu Semerkand Gönüllüleri Derneği ve Beşir Derneği, bu anlamlı çalışmada katkıda bulunan tüm hayırseverlere teşekkür etti. Ayrıca, etkinliğin gerçekleştirilmesinde emeği geçen gönüllü kardeşlere de özel bir teşekkürde bulunarak, kandilin hayırlara vesile olmasını diledi.
Bu tür etkinliklerin, toplumsal dayanışmayı artırmak ve manevi değerlerimizi genç nesillere aktarmak adına büyük önem taşıdığı vurgulandı.
CANSEL SÖZER
Staddaki Çalışmaları Yerinde İnceledi
Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt General Basri Saran Stadyumu’nda devam eden çalışmaları yerinde inceledi.
15 Ağustos 2024 tarihinde başlayan General Basri Saran Stadyumu’ndaki çalışmalar yaklaşık 1 aydır devam ediyor. 3. Ligde oynayan Çorluspor 1947 maçlarını Ergene’deki sahada oynarken General Basri Saran stadyumundaki çalışmalarda tüm hızıyla devam ediyor. Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt General Basri Saran Stadyumu’na giderek çalışmaları yerinde inceledi.
ÇALIŞMALARIN ÜZERİNDEN 1 AY GEÇTİ
Çorlu General Basri Saran Stadı’nın zemin yenileme, aydınlatma ve pist yapımı ihalesi yapılmıştı. 25 milyonluk ihalede yüklenici firma ile sözleşme imzalandı. Yüklenici firmanın Ağustos Ayı’nda çalışmaları başladı. Çalışmalar kapsamında iş makinaları yardımıyla mevcut zemindeki çimler söküldü zemin düzleştirme çalışmaları devam ediyor. Statdaki çalışmalar bitene kadar 3. Lige çıkan Çorluspor 1947 Kulübü’nün maçları ise Ergene’deki futbol sahasında oynayacak. Çalışmalar bittiği zaman Çorluspor 1947 takımı maçlarını kendi evinde oynayabilecek.
ZEMİN YENİLEME, AYDINLATMA VE ALTI KULVARLI TARTAN PİST YAPILACAK
Geçtiğimiz Temmuz Ayı’nda verilen ihale kapsamında Çorlu General Basri Saran Stadyumu’nun alt zemini düzleme çalışması devam ediyor. aynı zamanda aydınlatmaları yapılarak altı kulvarlı tartan pist yapım işi yapılacak. Çorlu General Basri Saran Stadyumu’nun zemini sentetik zemin yapılacak. İhale bedeli 25 milyon olan Çorlu General Basri Saran Stadyumu’nda çalışmaların Kasım Ayı’nın ortasında bitmesi bekleniyor.
İMDAT ŞAHİN
Çorlu Stk Platformundan Açıklama
Son dönemde Diyarbakır’da ve Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde yaşanan çocuk cinayetleriyle ilgili Çorlu STK Platformu açıklama yaptı.
Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran ve Tekirdağ Malkara’da Sıla bebeğin ölümleri üzerine Çorlu STK Platformu Cumhuriyet Meydanı’nda bir basın açıklaması yaptı. Çorlu STK Platformu adına açıklamayı Yusuf Talha Karakılıç yaptı. Karakılıç açıklamasında, “Hepimizin aklına hayata dair bir incelik ve naiflik gelse içinde mutlaka çocuğa veya çocukluğa dair bir iz bulunmaktadır. Çocukluk esas anlamıyla biz yetişkinlerin imrendiği, geri dönerek yeniden yaşamayı arzu ettikleri bir süreçtir. Bilinmelidir ki; çocukluğu değerli kılan en önemli etken insanların çocukluk çağında yaşamın içerisinde işgal ettiği tertemiz noktadır. Âmâ maalesef; biz büyüdük ve kirlendi yaşam. Diyarbakır'da Narin kızımızın hunharca katledilmesinin ardından, Malkara’da Sıla bebeğin insan demeye hiçbir vicdanın kabul etmeyeceği bir şahsın istismarına uğrayarak hayatını kaybetmesi hepimizi derinden yaralamış ve gelinen noktada çocuklarınızın beden ve ruh sağlıklarının korunması amacıyla daha kat’i tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmıştır” ifadelerine yer verdi.
BU SUÇLULAR İÇİN İDAM CEZASI BİR AN ÖNCE YASALARA EKLENMELİDİR
Açıklamasını sürdüren Yusuf Talha Karakılıç, “Medeniyet harcında çocuğa dair; sevgi, şefkat, merhamet, sabır ve hoşgörü değerlerini barındıran bir toplumda ne oldu da, çocuklara zulmeden, istismar eden ve insana dair tüm değer yargılarını unutan insanlar türedi, bu konu bir an önce sorumlularınca tahlil edilmesi ve tedbir alınması gereken bir durumdur. ‘Çocuklarına merhamet etmeyen bir toplumun kendine de merhamet etmeyeceği’ birinci ağızdan bizzat peygamberi tarafından beyan edilen bir medeniyet içindeki merhamet duygusunu kaybetmiş ve insanlıktan çıkmış şahsiyetlere artık yaşam hakkı tanımamalıdır ve bu suçlular için idam cezası bir an önce yasalara eklenmelidir” dedi.
NARİN’LERİMİZİN VE SILA’LARIMIZIN CAN VE BEDEN SAĞLIKLARINI GÜVENCE ALTINA ALMALIYIZ
Açıklamanın devamında Karakılıç, “Çocuk, anne-babaya yüce Allah tarafından bahşedilmiş en değerli armağandır. Hem bir armağan hem de kıymetli bir emanettir. Bu açıdan da çocuklarımızın beden ve ruh sağlıklarının muhafazası bu emanetin korunması açısından her birimize görev ve sorumluluklar yüklemektedir. Maalesef Narin yavrumuz ve Sıla evladımız gibi sahip çıkamadığımız emanetlerimiz olduğu sürece toplum olarak bizler de kendimizi sorgulamalı ve hesaba çekmeliyiz. Çocuklarımız sadece bizlerin değil aynı zamanda toplumumuzun ve milletimizin geleceği açısından da önemlidir. Bir milletin sağlam temeller üzerine yükselmesi o milletin çocuklarına verdiği değer ve önem ile doğru orantılıdır. Bu meyanda millet olarak geleceğimizi garanti altına almak istiyorsak bugün ve şimdi çocuklarımızın, Narin’lerimizin ve Sıla’ larımızın can ve beden sağlıklarını güvence altına almalıyız. Çorlu STK’ları olarak; bizi yöneten, kanun koyan ve uygulayan Erk’lere gür bir sesle sesleniyoruz ve diyoruz ki: Bu toplumun gündemine yeni Narinler ve Sılalar gelsin istemiyorsak çocuklara yönelik suçların cezaları artırılmalı ve idam cezası mutlaka yasaya eklenmelidir. Çocuklarımızın can, beden ve ruh sağlığını güvence altına alan düzenlemeler ve uygulamaları yürürlüğe konulmalıdır. ‘Millî Aile’ yapımız korunmalı ve güçlendirilmelidir. Aile kurumumuz her türlü sapkın ve neo-paganist düşünce ve akımlardan uzak tutulmalı ve korunmalıdır. Aile yapımızın içine kadın hakları diyerek sızmaya çalışan insan fıtratını yok sayan lgbt gibi oluşumlara fırsat tanıyan İstanbul Sözleşmesinin yerine milli aile yapımızı güçlendiren, milli kültür ve milli ahlak anlayışımızın hâkim olacağı ve tüm toplumun mutabık kalacağı; kadın, aile ve çocuğun öncelendiği bir Türkiye Sözleşmesinin oluşturulması ve imzalanması artık zorunlu hale gelmiştir” dedi.