Çorlu Avrupayakası Gazetesi

Begüm Şişman Tufan

Çocuk Yetiştirmede Ebeveyn Yaklaşımı

Begüm Şişman Tufan

[email protected]

Öğretme kurallarına baktığımızda çoğu anne baba, bu konuda yaklaşım yöntemlerinden birini uygular. Sizin yaklaşımınız nedir?  Cezalandırıcı ya da hoşgörülü yaklaşımı mı uyguluyorsunuz? Belki de hem katı hem de saygılı olabileceğiniz bir yöntem buldunuz.

Otokratik ve cezalandırıcı yaklaşımda ebeveynler kendilerini polis, gardiyan ve hakem rolünde bulurlar.Kötü davranış üzerine soruşturma yapar, suçluyu açığa çıkartmak için sert davranır, suçluyu belirler ve ceza kararlaştırılır. Bu durum genelde yaramazlığı yaşandığı anda sona erdirir, fakat saygılı bir iletişim, problem çözümü ve sorumluluk ile ilgili olumlu bir ders öğretmez.Bu model problem çözmede çocukların yetişkinlere bağımlı olduklarını öğretir.Bir daha ki çatışmada çocuklar problemlerini çözemediklerinde anne ya da babayı çağıracak, eğer anne ya da baba zamanında gelmezse çocuklar en iyi bildiği yöntemi uygulayacaktır, birbirlerine bağıracak, vuracak, isim takacak ve suçlayacaklardır.En çok bu yaklaşım ihtiyaç duymayan uysal ve anlayışlı çocuklarda işe yarar, fakat inatçı yapıdaki çocukların mizaçlarıyla ve öğrenme stilleri ile uyum sağlamaz.Onları daha kızgın ve sinirli yapar,ayrıca misilleme yapmaya teşvik eder. 

Diğer tarafta aşırı hoşgörü yaklaşımı uygulayan anne ve babalar sürekli davranış değiştirir ve çocukla anlaşmak için farklı söz taktikleri uygular. Tekrarlama, hatırlatma, uyarma, ikinci bir şans, söz verme,söz alma, açıklama,ricada bulunma, ikna etme, uzlaştırma ve hoşgörünün diğer formlarını içermektedir. Basit bir ifadeyle çok fazla söz ve çok az eyleme dayanır.Çocuklar bu durumu nasıl karşılar ? Uysal çocuklar genellikle işbirliğine gider, çünkü onların mizaçlarında her durumda işbirliği yapmak ve uyum sağlamak vardır.İnatçı yapıdaki çocuklar açık olmayan ve katı gözükmeyen kurallarla karşılaştıklarında bunu sınamaya başlar ve ne kadar dışına çıkabileceklerini görmek ister.Duymazdan gelir, direnir, meydan okur ,oyalanır ya da yalnızca ayaklarını yere vurur ve sınırları ısrarla görmek ister. Daha önceki deneyimlerinden bilir ki  eğer yeterince direnirse anne babasıyla sınırlar konusunda uzlaşacak ve onlara boyun eğdirecektir.

Sınırları etkili bir biçimde ayarlamak için katılık ve saygı arasında bir denge gerekir. Demokratik yaklaşım, problem çözmede kazan- kazan yöntemini katı ve saygılı bir şekilde uygular ve kolay öğrenen çocuklarda da zor öğrenen çocuklarda da işe yarar. Güç mücadelelerine neden olmaz.Bu, aynı zamanda ebeveyn otoritenizden vazgeçmeniz anlamına da gelmiyor. Sınırlar açık ve net bir biçimde belirlendikten sonra çocuklara seçme hakkı ve özgürlük sunmaktadır. Çocukların seçim yapabilmeleri ve bu seçimlerinin sonuçlarını deneyimlemeleri gerekir böylece gerçekleri bu deneyimlerden öğrenirler. Aynı koltuğu paylaşamayan iki kardeş çatışmasına bakalım. Anne sakin ses tonuyla çocukların tartışmasına bir son vermesini ister. Koltuğu paylaşmaları için onların bir yol bulmalarını ve sakince birlikte konuşmalarını bekler. Çocuklar konuşmayı kabul etseler bile şikayet etmeye devam edebilir ve birbirlerini eleştirebilirler.Anne iki seçenek sunabilir ; her biri için on beş dakika yalnız koltukta oturma izni vererek bu işi çözebileceğini ya da  çocukların ayaklarını kendi taraflarında tutarak koltuğu beraber paylaşmalarını önerebilir. Hangisini uygulamak istediklerini sorabilir? Çocuklar seçimlerini yaptıktan sonra anne onların seçimlerini destekler ve yeniden koltukla ilgili bir tartışma duyarsa yerde oturmak zorunda kalacaklarını belirtebilir. Anne bütün bunları yaparken güç mücadelesine girmemiştir, etkili bir rehberlik ile en iyi sonuçlar elde edebilirsiniz.Tutarlı davrandığınız sürece çocuklar sorumluluk,işbirliği , bağımsızlık, kurallara ve otoriteye saygı ve oto-kontol öğrenir.

Yazı 11970 kez okundu

Begüm Şişman Tufan Köşe Yazıları